KAFKASLARDAN YÜKSELEN BİR SES: YIRÇI KAZAK

  1. Для начала, расскажите немного о себе, кто вы и откуда? Önce bize biraz kendinizden bahsedin, kimsiniz ve nerelisiniz?

1972 yılında Türkiye’nin Çorum şehrinde dünyaya geldim. İlkokulu ve liseyi Çorum’da okudum. 1994 yılında Celal Bayar Üniversitesi Eğitim fakültesinden mezun oldum. Aynı sene Dağıstan’ın Derbent şehrinde bulunan Uluslararası Doğu Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde göreve başladım. Üniversiteden mezun olur olmaz hocalığa ve akademisyenliğe ilk adımını Dağıstan’da attım. Bu yüzden Dağıstan’ın benim eğitim hayatımda müstesna bir yeri vardır. Dağıstan’da birçok değerli dostum ve birbirinden kıymetli öğrencilerim oldu bu dönemde. Bundan dolayı da kendimi Dağıstanlı gibi hissederim.

Daha sonra 1996—1998 yılları arasında Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsünde, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde Master öğrenimimi tamamladım. 2001—2005 yılları arasında aynı Üniversitede doktoramı yaptım. Dağıstan’dan sonra 1999 yılından itibaren Azerbaycan’da Qafqaz Üniversitesi’nde uzun yıllar vazife yaptım. Aynı üniversitede Profesör unvanı aldım. 2009—2016 yılları arasında Eğitim Fakültesi dekanlığını yürüttüm. Bu süreçte Azerbaycan Türkçesi ile ilgili araştırmalar yaptım. Akademik çalışmalarıma edebi faaliyetlerime şimdi de Almanya’da devam ediyorum.

  1. Как пробудился у вас интерес к поэзии тюркских народов и от кого вы впервые услышали о Йырчи Казаке? Türk halklarının şiirine olan ilginizi nasıl uyandırdınız — Yazakı ilk kimden duydunuz?

Üniversite öğrenimimden beri Türk dünyasına, Türk dünyası edebiyatlarına ilgi duyuyordum. Master ve doktora programlarında Türk dünyası edebiyatları ile ilgili akademik düzeyde dersler aldık. Bu dönemde Türk dünyası edebiyatına ilgim daha da arttı.  Dağıstan’da çalıştığım dönemde Dağıstan’da konuşulan Türk dili ailesinde yer alan, Kumukça, Nogayca ve Azerbaycan Türkçesi ile ilgilendim. 1996 yılında Marmara Üniversitesinde master programına başladım. Marmara Üniversitesinde danışman hocam Prof. Dr. Emine Gürsoy-Naskali hanımefendi idi. Kendisi Türkoloji sahasında Türkiye’de çok değerli çalışmalara imza atmış, Türk diline önemli eserler kazandırmış değerli bir hocamızdır. Benim Dağıstan’da bulunduğumu biliyordu. Master dersleri başlamış birkaç hafta geçmişti. Hocamız bir gün beni yanında çağırdı. Elinde küçük bir kitapçık vardı. Bana kitabı gösterdi, kitabın Kumuk Türklerinin milli şairi Yırçı Kazak’a ait olduğunu söyledi. Kendisine Dağıstan’dan bir dostunun verdiğini,  Yırçı Kazak’ı kendisine bir araştırmacıya tez olarak vermesini rica ettiğini, söyledi. Kazak’ın hayatını Dağıstanlı dostundan dinleyen Hocamız Kazak’ın hayatından ve mücadelesinden çok etkilenmiş. Emine Hanım kitabı saklamış tez olarak birilerine vermek için. Benim Dağıstan’da bulunmam ve kaynaklara kolay ulaşacağımdan dolayı hocam bu vazifeyi bana vermişti. İsmini ilk defa 1997 yılında duyduğum Kazak’ın hayatını ve eserlerini master tezi olarak hazırladık (1998). O günden beri farklı alanlarda çalışmalar yapsam da Kazak her zaman gündemimde oldu. Her zaman, Türkiye Azerbaycan ve Almanya’da, hakkında farklı dergi ve gazetelerde makaleler yazmaya devam ettim.

Kazak’ın Sibirya’dan yakınlarını gönderdiği Arap alfabesi ile kaleme alınan mektuplarının kopyalarını kendisini evinde ziyaret ettiğimiz Hasan Orazayev Bey’den almıştık. Kazak’ın mektuplarını ‘’Sibirya Mektupları’’ başlığı ile kitaplaştırdık, şairin mektuplarını ve hayatını Türk okuyucusuna takdim ettik. Bugün de Kazakla ilgili çalışmalarımıza Avrupa’da devam ediyoruz. Online yayın yapan Edebiyat Kültür Sanat dergisi ‘’Helezon’’nun Aralık 2021 sayısında Kazak ile ilgili bir makale ele aldık.

  1. Переводить поэзию, пусть и с родственного языка дело нелёгкое. Был ли у вас опыт переводчика для работы над наследием Казака? Писали ли вы о ком-то еще? Seçenekler, onaylayanlar, onaylayanlar. Kazak mirası üzerinde çalışacak bir tercüman deneyiminiz oldu mu? Başka biri hakkında yazdın mı?

Evet, haklısınız nesirde tercüme yapmak şiire göre kolay. Türkoloji eğitimi aldım, ama Kumuk Türkçesini yeterli seviyede bilmiyordum. Teze başlamadan önce Kumukça metinler okumaya, Kumuk Türkçesini anlamaya çalıştım. Daha sonra Kazak’ın hayatını araştırmaya başladım. O zaman İstanbul’da idim. Hayatını, mücadelesini bilirsem eserlerini aktarmada bana yardımcı olabileceğini düşündüm. Maalesef o zaman Türkiye’de Kazak hakkında bir iki sayfa bir makale bulabildim. Başka hiçbir kaynağa rastlamadım. Şair, Türkiye’de yeterince tanınmıyordu. Dağıstan’a gelir gelmez Kazak hakkında yapılan Rusça, Kumukça bütün eserleri toplamaya çalıştım. Elimde Kumukça metin yanında Rusçaya çevrilen metinlerde vardı. İki metni karşılaştırıp şiirleri aktarmaya (çevirmeye) başladım. Bazı satırları çok rahat anlıyordum. Fakat bazı şiirler benim için çok zor oldu. Birçok arkaik kelimeyi anlamada sıkıntı çektim. Edebiyatçı olmayan Kumuklar dahi bilmiyordu tabii olarak bazı ifadeleri. Çeviremediğim kısımları boş bıraktım. Çevrileri tamamladıktan sonra Mohaçkale’ye gittim. Kumuk dili uzmanı Doç. Dr. Abdulkadir Bey tercüme aktaramadığım (tercüme edemediğim) şiirleri Türkçeye aktarmamda bana yardımcı oldu. Kendisini evinde ziyaret ettiğimizde şairin bir şiirinde benim soyadım geçen dizeleri geçtiğinde kendisine ‘’Bak Kazak bizden bahsediyor.’’ Diye espiri yapmıştık:

Qaraman töbelere

Olturğan borağan

Birgine bir sen barsan

Meni gözüm qarağan.

Daha sonra Prof. Cangişiyev, Allah rahmet eylesin, şiirlerde çözemediğim mısralarda yardımcı olan bir akademisyendi. Kumukça’dan sonra Azerbaycan Türkçesi üzerine çeşitli çalışmalarım oldu. Doktora konum ‘’Karabağ Ağızları’’ idi. Kazak’tan sonra merhum Bahtiyar Vahabzade’nin eserlerini, şiirlerini Türkçeye aktardık. Tabii Azerbaycan Türkçesi Batı Türkçesinde olduğundan Türkiye Türkçesine daha yakındı. Ayrıca anlaşılmayan yerleri Vahabzade’ye sorabiliyorduk.  Şimdi de Kumuk Türklerinden araştırmaya devam etmeyi düşünüyorum. Kumuk edebiyatına ve kültürüne katkı sağlamış birçok değerli fikir adamı yetişmiştir. Onların dünya çapında tanınması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Ebu Süfyan Akayev, Muhammede Efendi Osmanov ve Temir Bolat Biybolatov hakkında çalışma yapmak isterim.

  1. С какими сложностями вы столкнулись во время работы со стихами Йырчы Казака? Какие открытия сделали для себя? В чём по вашему состоит феномен Казака, его отличие от других авторов его эпохи? Yirchy Kazak'ın şiirleri üzerinde çalışırken ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Kendiniz için hangi keşifleri yaptınız? Sizce Kazak fenomeni, döneminin diğer yazarlarından farkı nedir?

Malumunuz Y. Kazak (1830—1879) yılları arasında yaşamış. Dolaysıyla eserlerinin kaleme alınmasından bir asırdan fazla süre geçmiş. Bu süreç içerisinde elbette dilde değişikler olacak, birçok yeni kelime dile girecek ve türetilecek birçoğu da  arkaik olacaktır. Bundan dolayı da bazı mısraların üzerinde günlerce düşünmek zorunda kaldım. Kazak’ın döneminde diğer Türk lehçelerinde olduğu gibi yeni yeni Rusça kelimeler girmeye başlamıştı. Henüz Rusça kelimelerin Kazak’ın eserinde yer almadığı daha sonra kaleme alınan eserlerle karşılaştırınca fark ediliyordu.

Şairin canlı, samimi ve içten üslubundan çok etkilenmiştim. Hanüz gençlik döneminde kaleme aldığı şiirleri bizi 1850’li yıllardaki Kumuk köylerindeki hayata alıp götürüyor. O dönemdeki Kumukların dolayısıyla da Dağıstan’daki insanların yaşamına ışık tutuyor. İdare ile arası açılıp toplumdaki çarpıklıkları dillendirmeye başlayınca, tabii olarak, şairin üslubu da değişiyor. Köyünü, memleketinin güzelliklerini, köy hayatını eserlerinde dillendiren şair bir anda yapılan haksızlıklara başkaldıran bir kahraman olarak karşımıza çıkıyor. Takdir edilecek yönü ise bu yoldan hayatının sonuna kadar vaz geçmemiş olması. Kazak’ı Yırçı Kazak yapan ve bugün de gönüllerde yaşamasına vesile olan bu vasfı olsa gerek.  Kazak sanatını ve kalemini halkının yaşadığı sıkıntıları dile getirmek için kullanmış. Haksızlıkları eserinde dillendirmekten korkmamış. Onun eserlerinde dile getirdiği hakikatler aslında bütün toplumu rahatsız eden icraatlardır. Burada Kazak’ın farkı ortaya çıkıyor. Yapılan zulümleri dillendirmeye başlayınca Şavhallar tarafından kendisine tekliflerde bulunulmasına, daha sonra da tehdit edilmesine rağmen o bildiği yoldan dönmüyor. Diğer Taraftan Muhammed Efendi Osmanov’a yazdığı şiirler bir aydın olarak Kazak’ın toplumdaki aksaklıkları dillendirmesi ve halka yol göstermesi de manidardır. Bahsedilen şiirleri de bu bakımdan çok kıymetlidir.

  1. Периодически находят стихи нашего классика, отдельные строки или целые циклы, раннее известные только одному-двум специалистам. Как по-вашему, будут ли еще подобные открытия? . Bu tür keşiflerin daha fazla olacağını düşünüyor musunuz?

Yırçı Kazak gibi bir döneme sanatı ve mücadelesi ile ismini altın harflerle yazdıran edebi şahsiyetlerin eserleri zamanla daha güzel anlaşılıyor. Kazak’ın eserlerini kaleme aldığı Kumukça ile bugünkü Kumukça arasında fark olması gayet tabiidir. Bundan dolayı da yeni neslin şairin eserlerini anlamada zorluk çekmesi kaçınılmazdır. Diğer taraftan Kazak gibi, haklı olarak, Kumuk Edebiyatının temellerini atan ve dilin inceliklerine sahip olan bir şahsiyetin eserlerindeki inceliklerin bazı uzmanlar tarafından ortaya konulmak ve şerh edilmek suretiyle anlaşılması beklenilen bir durumdur. Yırçı Kazak, eserlerinin günümüzde hakkıyla anlaşılması ve genç nesillere kazandırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kazak’ın eserlerinin hakkıyla anlaşılması için Kazak’ın yaşadığı dönemin tarihi ve siyasi hadiselerinin de birlikte incelenmeli. Onun eserlerinde daha keşfedilecek birçok güzelliklerin olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan şairin eserlerini şerh edilmesi yaşadığı döneme ait birçok hadiseye de açıklık getirecektir. Eserinde geçen şahıs isimlerinden, mekân isimlerine, kullandığı arkaik kelimelere kadar birçok unsur yönünden de Kumuk edebiyatı ve kültürü için zengin bir kaynaktır.

  1. У турок богатая литература, в XX веке она пышно расцвела. В Советском Союзе были очень популярны Назым Хикмет и Решад Гюнтекин. В самой Турции с большим уважением относились к творчеству поэтов-модернистов Орхана Вели, Атттилы Ильхана и других, к драматургии Танера Хальдуна, среди прозаиков есть нобелевский лауреат. Но ведь всё это возникло не на пустом месте. Есть ли у турок свои аналоги Йырчы Казака, близкие к нему по теме или стилистике? . Türkler 20. yüzyılda gelişen zengin bir edebiyata sahiptir. Nazım Hikmet ve Reşad Güntekin Sovyetler Birliği'nde çok popülerdi. Türkiye'de modernist şair Orhan Veli'nin, Attila Ilhanin eserleri ve Taner Haldun'un dramaturjisi büyük saygı gördü ve nesir yazarları arasında Nobel ödüllü bir isim var. Ama bütün bunlar bir anda ortaya çıkmadı. Türklerin Yirchy Kazak'ın kendi benzerleri var mı, tema veya üslup olarak ona yakın mı?

Evet, haklısınız. Bir milletin edebiyatının oluşması ve dünya çapında eserler vermesi güçlü kalemlerin yanında zaman da gerekiyor. Bugün Türk edebiyatında eser veren yazarların Nobel Edebiyat ödülüne layık görülmesi takdire şayan bir durum. Rusya’da bulunduğum dönemde Türk edebiyatının takip edilmesi özellikle de Reşat Nuri ve Nazım Hikmetin eserinin bilinmesi ve okunması dikkatimi çekmişti. Çalıkuşu romanından etkilenen birçok Dağıstanlı ailenin çocuklarına Feride ve Kamuran ismi vermesinden çok etkilenmiştim. Hakeza Nazım Hikmet de Sovyet coğrafyasında özellikle de Azerbaycan’da ilgiyle takip edilen sevilen ediplerimizdendir. Bugün gerek Nazım Hikmet gerekse Reşat Nuri Güntekin’in Sovyetler coğrafyasında bıraktığı tesir ile araştırmalar yapılması lazım. Reşat Nuri’nin sinemaya uyarlanan eseri Türkiye’nin yanında Sovyetler Birliğinde de büyük yankı uyandırır. Diziden sadece Türk asıllı haklar değil Rus aydınlar da etkilenir. Bahtiyar Vahabzade anlatmıştı. Dedi koduların önünü almak, Feride’yi korumak için kendisi ile evlenen askerin Feride’ye karşı davranışları diziyi izleyen Rus bir Generalin çok hoşuna gider. Rus general işte asker asaleti budur, diye askerin davranışını takdir eder.

Yırçı Kazak’ın gençlik döneminde köyünü, köyünün güzelliklerini ve kır hayatını anlattığı şiirlerine bakıldığında Türk edebiyatında bu meyanda eserler kaleme alan Abdülhak Hamit Tarhan, Behçet Necatigil gibi şairlere, halk edebiyatı özellikleri taşıyan ve toplumdaki çarpıkları dile getirdiği eleştiri mahiyeti taşıyan şiirleri ile Aşık Veysel, Karacaoğlan ve Kaygusuz Abdal gibi şairlere benzetmek mümkündür.  Yırçı Kazak’ın bir hayat boyu şiirleri ile haksızlıkları, toplumsal çarpıklıkları dile getirdiği şiirleri ile müstesna bir yere sahiptir.

  1. Что бы вы пожелали нашим читателям в 2022 году? Вы отправили, 2022'de okuyucularımıza ne dilersiniz?

Öncelikle Yoldaş gazetesine yayın hayatında başarılar diliyorum. Özellikle Yırçı Kazak ile ilgili çalışmalarla gençlere ve okuyucuların karşısına çıkması takdire şayan bir faaliyet. Yırçı Kazak gibi değerler yüzyılda bir yetişir. Bundan dolayı da Kumuk okuyucuları Kazak gibi bir değere sahip oldukları için çok şanslılar.

Yırçı Kazak Avrupa’da yeterince maalesef tanınmıyor. Kazak ile ilgili çalışmalarımıza Avrupa’da devam edeceğiz. Yoldaş gazetesi okuyucularının Avrupa’da Kazak’ı anlatan ve tanıtan gönüllü elçilerinin olduğunu bilmelerini isterim. Bu vesile ile Yoldaş gazetesinin okuyucularına 2022 yılında sağlıklı, mutlu günler diliyorum. Her şey gönüllerince olsun.

Erdal Karaman 

Related posts:

comments powered by HyperComments